15 Nisan 2012 Pazar

Bebek Yapım Bakım Onarım: İki Kızımız Olsa Güzelim...

Bebek Yapım Bakım Onarım: İki Kızımız Olsa Güzelim...: Blog yazmaya başladığımdan beri tanıştığım arkadaşlarımın yoğun talebi üzerine aslında çooook ilerideki bir zamana ertelemiş olduğum bu...

10 Nisan 2012 Salı

FACE'IN PABUCUNU DAMA ATTIM:)

ben bu siteye bayıldım... ....neyi beğendiysem pin.liyorum yani iğneliyorum ...hangi sayfada olursam olayım pinliyorum..eskiden sık kullanılanlara eklerdim beğendiğim siteleri şimdi sadece beğendiklerimi kategorilere ayırıp saklayabiliyorum..harika bir şey mesela şunlara bayıldım...
                                                           duvar panosu:)
                                                             rüzgar çanı:)

                                          çok şirin kuşlar ve matruşka bebek figürü:)

kesilen limon saklama şeysinden yapılmış..:)


rengi hoşuma gitti...


çok hoş bir kombin olmuş...

dahası için şuraya tık tık:)

SABAH PARANOİDLERİ

yaklaşık 2 haftadır sabah 8de ufaklığı arabasına yatırıp; ağbisini servisle okula uğurlayıp yürüyüşe çıkıyorum...benim gibi bebek arabasıyla yürüyüşe çıkan annelerle karşılaşıyorum..burada genelde yabancı özellikle rus anneler görüyorum:)o kadar rahatlar ki emzirmek için rahatlıkla çimlere yayılabiliyorlar:) hepsi de fit mükemmeller...moralimi bozmuyorummm...gayet mutlu huzurlu hırslı yürüyorum...arkamdan gelenlerin konuşmaları dikkatimi çekerse fazla da arayı açmamaya çalışıyorum..eğlenceli oluyor:) spor eşofmanlarını giymiş kadınların sohbeti ne kadar ilginç olsa bile hemen hızlanıyorum...fışcıx fışcıx fışcıx...böyle ritmik sesler çıkarıyor naylonumsu eşofmanları...sinirlerim bozuluyorrrr:S evim yürüyüş yoluna çok yakın..1 anayol geçmem gerekiyor...ışıkta bekliyorum karşıya geçeceğim...sabah trafiği yoğun olabiliyor...bana yeşil yanıyor geçeceğim...'sinyal versene be adam!!' tabii ki bu içsesim baya bi sinirli...yahu bu yürüyüş yoluna da doğru düzgün taşlar dizmemişler...bebişim arabasında zıplıyor...karşıdan gelen olursa mutlaka şöyle bir eğilip bebek arabasında boncuk boncuk bakan oğluma 'ayy ne tatlı...sevebilirmiyim?'...hayır sevmeyin çünkü spor yapmaya çalışıyorum ritmimi bozmamam lazım, terliyim durmamam lazım, her an ağlayabilir ağlatmamam lazım...diyemiyorum tabii denmez...oğlum görevini başarıyla tamamlayıp arabasına yatırılıyor:) senin görevin sevilmek diyorum böyle tanımayanlar oğlumu mıncıkladığında onun için hiç ağlama diyorum:) birkaç gündür de yol üzerindeki kreş ve yuvaları ziyaret ediyorum..eee vakti geliyor minnoşuma güvenilir bir kreş bulmalıyım...tabelasında 0-6 yazanları tercih ediyorum...hepsi de 'ouvşşş ne de tatlııı..ama maalesef alamıyoruz' diyorlar...e neden yazdınız o zaman 0-6 diye...üzülüyorum tabii ki...ne yapacağım bilmiyorum ama bulacağım bir formül...sanki bir çözüm var dilimin ucunda aklımın bir köşesinden çıkıverip işte bu diyeceğim..yani o kadar eminim bulacağıma...ça-lış-ma-lı-yımmmm...evet ama ya minik oğlum daha çok küçük...hayır anksiyetelere gerek yok..çalışmalıyım... dönüş biraz sıkıntılı...giderken sırtımı ısıtan terleten güneş, yüzümü kavuruyor..yahu zaten esmer tenliyim dahasına ihtiyacım yok ne krem sürersem süreyim olmuyor yaz geldimi koyulaşıyor tenim...istemiyorum...gülüyorum kendime, ne kadar da paranoyaksın...herşey sanki ben sinirleneyim diye gelişiyor...yoo herşey yolunda sabah daha erken kalkıyorum geceleri uyuyamasam bile erken kalkmak iyi geliyor bana...durmak yok yürüyüşe devam:)

26 Mart 2012 Pazartesi

Alışverişkolikten Hediye

Bir Alışverişkoliğin İtirafları: Alışverişkolikten Hediye: Sandro Elbise: Bugünlerde sık sık şu cümleyi kuruyorum: "Blogumu çok seviyorum!" . Geçen hafta blogumun izleyici sayısı 500'ü aşınca nasıl mutlu oldu...

Hediye, inceliğin tasviridir

                        

cıvıl cıvıl: Hediyeleşmek güzeldir...: Blogger Annelerde Dünya Kadınlar Günü 1. Geleneksel Hediyeleşme Etkinliği Hediye, inceliğin tasviridir.

24 Mart 2012 Cumartesi

ERGUVAN DÜNYAMA İLK MERHABA:)

"çocuk da yaparım blog da" dedim tüm anne bloggerlar gibi....blog oluşturmak aslında ne zormuş...gerçi hergün girip uğraşmak istemedim çok karışık geldi bana... sonunda ilk post'umu giriyorum ama blog şablonum hala istediğim gibi değil...bakalım şimdilik idare eder...hele bir çözeyim esprisini...
 işte benim dünyam bu renklerde....kendi içimde hayal dünyam işte böyle...yeşiller...maviler...pembe ve erguvaniler...
hayatımın baharında erguvan dallarımda açan ilk mavi çiçeğim...canım oğlum mert..şimdi sen 8 yaşındasın ve ben bu bloga ömrüm yettiğince yazacağım ve sen bunları okuyacaksın...bu beni çok heyecanlandıran sebeplerden biri "erguvan dünyam"a yazmak için...merhaba:)
ve bu  insanı ağlatacak gibi bakan güzellik...cennet kokulu melek....dünyama mavi-beyaz aydınlığını katan ve canımıza can veren neşemize neşe katan  süt kokulu melek....bugün tam 2 aylık mete....canım oğlum sen de mi okuyorsun...seni çok sevdik biz...hemen alıştık kokuna...ağbin de hiç kıskanmıyor seni...hep kokluyor seni... emziğini ağzından çekip bazen ağlatıyor:)ağladığında çok daha tatlı oluyormuşsun:) senin cennetten geldiğin konusunda hemfikiriz onunla:) e hoşgeldin dünyama-dünyamıza bebeğim....
bu iki melekdir benim ilham kaynağım bir de erguvanlar....